Bütün mutlu aileler birbirine benzerler, her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.
Oblonskilerin evinde durumlar karışıktı. Evin hanımı kocasının, eskiden evlerinde çalışan Fransız mürebbiyeyle ilişkisi olduğunu öğrenmiş ve kocasına bundan böyle kendisiyle aynı çatı altında yaşayamayacağını bildirmişti. Bu durum üç gündür devam ediyor ve hem karı-kocaya, hem aile fertlerine hem de ev halkına acı veriyordu. Aile üyeleri ve evde çalışanlar onların birlikteliklerinin artık hiçbir anlamı kalmadığını ve yol üstünde tesadüfen karşılaşan insanların bile birbirine Oblonskilerin evinde yaşayanlardan daha yakın olabileceğini düşünüyorlardı. Kadın odasından çıkmıyor, kocasıysa üç gündür eve gelmiyordu. Çocuklar evin içinde koşuşup duruyorlardı; İngiliz kadın, evin kâhyasıyla kavga etmiş, yakın bir arkadaşına not yazarak kendisi için yeni bir yer araştırmasını rica etmişti; evin aşçısı daha dün, tam da yemek vakti evden çekip gitmişti; hizmetkârlara yemek yapan kadın ve arabacı alacaklarının hesaplanmasını talep ediyorlardı.
عن المؤلف
Lev Nikolayeviç Tolstoy, 9 Eylül 1828 yılında aile mülkü Yasnaya Polyana’da, bir toprak soylusunun oğlu olarak dünyaya geldi. Erken yaşlarda annesini ve babasını kaybedince, halası Alexandra Osten Saken tarafından büyütüldü.
Kazan’da başladığı üniversite eğitiminde aradığını bulamayan Tolstoy, Yasnaya Polyana’ya döndü. İlk eseri Çocukluk 1852’de yayımlandı. 1854’te Kırım Savaşı’na katıldı. 1862’de Sofya Andreyevna Behrs’le evlendi. 1863’te yazmaya başladığı Savaş ve Barış’ı 1869’da tamamladı. Bu romanı Anna Karenina, İvan İlyiç’in Ölümü ve Kroyçer Sonat izledi. Kiliseye ağır eleştiriler yönelttiği Diriliş 1899’da yayımlanınca Rus Ortodoks Kilisesi’nden aforoz edildi.
Günlerini ahlak, din, toplum üzerine düşünerek ve yazarak geçiren Tolstoy, Ruslar için sadece bir yazar değil, ruhani bir liderdi. Bir köylü gibi yaşadı ve eserlerinin gelirini de köylülere bıraktı. Mülkiyet konusundaki fikirleri nedeniyle karısıyla ters düşüp 1910 sonbaharında evi terk etti.
7 Kasım 1910’da sabaha karşı Astapovo İstasyonu’nda, 82 yaşında gözlerini kapadığında Savaş ve Barış’ın, Anna Karenina’nın ölümsüz yazarı değil, Avrupa’yı bile kasıp kavuran bir hareketin, Tolstoyculuğun peygamberiydi.