Genç D’Artagnan kralın muhafızlarından biri yani bir silahşor olabilmek için Paris’e doğru yola çıkar. Daha Paris’e varmadan başını derde sokan D’Artagnan üç silahşorları da kızdırmayı başarır. Athos, Porthos ve Aramis’i sırayla düelloya davet eden genç adamın şansı kralın en büyük düşmanı kardinalin adamlarının onlara saldırmasıyla değişir. Üç silahşorlarla birlikte dövüşen D’Artagnan artık onlardan biri olur. Ama sırada zorlu bir görevleri vardır: Kardinalin kraliçe için hazırladığı komployu bozmak! Üç Silahşorlar ‘a zorlu görevlerinde eşlik ederken cesaretin, dürüstlüğün, dostluğun önemini anlayacaksınız ve siz de onlarla birlikte söyleyeceksiniz: ‘Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için.’
Mengenai Pengarang
Alexandre Dumas (1802-1870) dünyada en çok okunan Fransız yazarlardan biridir. Paris’in yakınlarındaki bir köyde dünyaya geldi. Büyükannesi Afrika asıllı bir Karayipliydi ve Fransız Karayipleri’nde bir köleydi. Büyükbabası ise Fransız bir asilzadeydi. Dumas’nın babası Fransız ordusunda generaldi ama Alexandre daha dört yaşındayken ölmüş, ailesini maddi güçlükler içinde bırakmıştı. Dumas’nın annesi ona babasının savaş deneyimleriyle ilgili sayısız hikâye anlatırdı. Bu Dumas’nın romantik maceralara olan merakını körüklemiş olmalıydı. Dumas, 20 yaşındayken yaşamak için Paris’e gitti. Dergiler için makaleler kaleme alıp tiyatro oyunları yazdı. Yazdığı bu oyunlar çok başarılı olunca tam zamanlı bir yazar olmaya karar verdi. Böylece romanlar yazmaya başladı. Kitaplarının hikâyelerini araştırmaları için asistanlarını kullandı. Konularını tarih kitaplarından alıp üzerine oldukça büyük eklemeler yaptı. Daha sonra kişisel dokunuşunu yapmak için bazı yerlerden baştan kaleme alırdı. Tarihi romanları, Fransa’nın erken dönemlerinde geçen heyecan dolu maceralardı. Çok para kazandı ama çoğu zaman meteliksizdi çünkü parasını kazandığı hızla harcadı.