Düşünce tarihinin çığır açan eseri Böyle Buyurdu Zerdüşt, Nietzsche’nin olağanüstü edebi üslubuyla çağlar boyu dünyayı dolaşacak bir karakteri, Zerdüşt’ü bize armağan etti. Onun yolculuğu gündelik hayatın arayışlarını geride bırakarak felsefeye açılabilecek bir kapı aralıyor.
Evet! Yukarıdan bakmalıyım kendime ve yıldızlarıma, ancak o zaman diyebilirim, bu benim doruğum diye; son doruğum olarak bir tek bu kaldı bana!
Böyle buyurdu Zerdüşt, yukarı çıkarken, katı sözlerle yüreğini teselli ederken, çünkü hiç olmadığı kadar yaralıydı yüreği. Ve dağın tepesine vardığında, öteki deniz uzanıyordu gözlerinin önünde; durdu ve sustu uzun süre. Fakat gece soğuktu bu yükseklikte, gökyüzü açık ve yıldızlıydı.
Farkındayım alınyazımın, dedi sonunda hüzünle. Pekâlâ! Ben hazırım. İşte şimdi başladı son yalnızlığım.
Mengenai Pengarang
Friedrich Wilhelm Nietzsche, 1844’te Prusya Krallığı’nda küçük bir köyde, bugün Almanya topraklarında bulunan Röcken’de doğdu. Küçük yaşta babası ölünce ailesi Naumburg’a taşındı. Nietzsche, okulda klasik Yunanca ve Latince öğrendi, ardından Bonn Üniversitesi’nde klasik filoloji okumaya başladı. İlahiyatçı olmak istiyordu ancak ilk yılın sonunda inancını kaybetti. Leipzig Üniversitesi’ne geçerek filolojiye yoğunlaştı. İsviçre Basel Üniversitesi’nde henüz 24 yaşındayken (1869) öğretim üyesi oldu. Bu pozisyona gelen tarihteki en genç insandır. 1879’da sağlık sorunları nedeniyle buradan ayrılmak zorunda kaldı. Eserlerinin hemen hepsini 1880’li yıllarda kaleme aldı. 44 yaşındayken (1889) bir buhran geçirdi ve zihinsel işlevleri zarar gördü. Filozof, hayatının son dönemini annesi ve kız kardeşiyle beraber geçirdi ve 1900’de Weimar’da öldü. Tragedyanın Doğuşu (1872), Böyle Buyurdu Zerdüşt (1883-1885), Ecce Homo (1888), Putların Alacakaranlığı (1888), İyinin ve Kötünün Ötesinde (1888) gibi başlıca yapıtlarıyla, din, ahlak, kültür, felsefe ve bilim üzerine çığır açan tartışmalar başlatmış, çağdaş felsefe ve eleştirel düşünceye yön vermiştir.