Sık ağaçlarla çevrili kayalıkların arasından incecik bir yol geçiyordu. Yol birbirini tamamlayan kayaları sanki ikiye bölüyor aralarında uçurumlar açıyordu.Bu uçurumların kenarları irili ufaklı oyuklarla kaplıydı.
Oyuklardan bir tanesi ise diğerlerinden tamamen farklıydı. Elbette onunda içinde yılan, çıyan, her türden örümcek vardı. Lakin bir de ufak bir sandık barındırıyordu o karanlık dünyasının içinde.
Yüzlerce yıl öncesinde yazılmış on rulonun saklı olduğu sandık, içinde okunmayı bekleyen satırlarıyla öylece duruyordu. Tozlu kapağını kaplayan örümcek ağları onu korumaya almış olsa da kapağının aralanması için bir insana ihtiyacı vardı. Oysa bu kayalıkların arasına yıllardır bir tek insanın yolu düşmüş değildi.
* * *
Güney yurdundan Kuzey yurduna her yıl gönderilen dokuz ölüm mahkumu…
Mahkumlardan birinin yeminine ihanet ederek kaçması…
Yeniden seçilen mahkumlar bu sefer ant içerler nedensiz, sonu belirsiz bu düzeni bozmaya. Son mahkum olmaya…
Onlar ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇILARI!!!
Nam- ı diğer ÖLÜM MAHKUMLARI!!
Ölüm mahkumlarının aşk, kıskançlık, mücadele ve heyecanla dolu zorlu yolculuğu eşlik ederek Güneş ve Ay Tapınakları arasına incecik ipliklerle dokunmuş tasavvufî mistik dokuyu keşfetmeniz; kendi içsel uyanışınızı gerçekleştirmeniz temennisiyle…
YAZAR:
Neslihan Gültepe Maden, 1987 Konya doğumlu.
Selçuk Üniversitesi Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı mezunudur.
Antalya’da Türkçe öğretmeni olarak görev yapmakta, Evli ve üç çocuk annesi..